NİSAN BULUTLARI  
             
            Nisan bulutları ağlarken gidişine,  
            sulu sepken gözyaşlarıyla;  
            "Ya Allah Bismillah"  
            sesleri sedalandı gökyüzünde...  
             
            Yağmur ağladı, kar ağladı.  
            Sevdan, kavgan, kavgamızı yeniden kuşandı;  
            yüreklerimizde gün batarken...  
             
            Fırtınalar çağrıştıran mevsimler,  
            Adını muştuladılar bahara...  
            Yeryüzü sarsıntısı sana yakışan,  
            Binlerce yıldız ölümünle ulunanan bedenlere...  
             
            Nisan bulutları ağladı gidişine,  
            Sulu sepgen göz yaşlarıyla,  
            "Ya Allah Bismillah "  
            sesleri sedalandı gökyüzünde...  
             
            Toprak ağladı mezar ağladı,  
            Yeminli yüzbinler;  
            "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle.  
            Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde;  
            Şehitler sayısınca Bozkurt olur, Ötüken sırtlarında ...  
             
            Asya'lı çekik gözleri O'nun,  
            Göçebe hüzenler taşırken dağlar ardına,  
            Nafile düştü vuslatı senin ölümünle...  
             
            Yetim yazgılı çocuklar ağladı gidişine...  
            Mayıs'ta binbir tomurcuk,  
            Minnacık yüreklerinde hüzün;  
            Bu güz, "Boynu bükük kalacak çiçeklerin" diye,  
            Tohum ağladı, tomurcuk ağladı,  
            Hamile kadınlar ağladı,  
            Doğacak çocuklar; "Ya sana benzemezse" diye...  
             
            Yaşamayan bilmez bizi,  
            Dıştan görmek ile...  
             
            Yeminli yüzbinler uğurladı seni tekbirlerle,  
            Aşikar olurken gizler yürek acısını, gerçek çehrelerde...  
            YA ALLAH BİSMİLLAH ... ALLAHU EKBER!..  
             
            Nisan bulutları ağlarken gidişine,  
            Sulu sepken gözyaşlarıyla;  
            "Ya Allah Bismillah Allahu Ekber" sesleri sedalandı gökyüzünde...  
             
            Sen bizi, biz seni,  
            Nisan'ın isyanının da uğurlarken Mayıs kavliyle,  
            "Hakkını helal et" diye,  
            Gökyüzü, yeryüzü bir beden olduk...  
             
            Fanilik hissini tadarken göçebe bedenler,  
            Toprak ağladı, mezar ağladı.  
            Yeminli yüzbinler "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle,  
            Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde,  
            Şehitler sayısınca Bozkurt ulur Ötüken sırtlarında...  
             
            Alişan Satılmış  
             
            ---------------------------------------  
             
            Başkalık Vardı  
             
            Yemin ediyorum Başbuğum yemin,  
            Gülüşünde bile başkalık vardı.  
            Kürsüye gelirdin kendinden emin  
            Gelişinde bile başkalık vardı.  
             
            Gelip 'Bozkurtlarım' deyince hele  
            Zelzele olurdu sanki zelzele  
            Davudi sesinle mevzuyu ele  
            Alışında bile başkalık vardı.  
             
            Her derdini düşünürdün ülkenin  
            Ferasetin müthiş, müthişti fenin  
            Herkesin bildiği konuyu senin  
            Bilişinde bile başkalık vardı.  
             
            Her müşküle her tasaya her gama  
            Çözüm bulup anlatırdın adama  
            Her derde bir çare bulurdun ama  
            Buluşunda bile başkalık vardı  
             
            Sevmiyordun hatır gönül yıkmayı  
            Gururu,kibiri,üstten bakmayı  
            Sofralarda bizimle lokmayı  
            Bölüşünde bile başkalık vardı  
             
            Hiç ürkek olmadın hayattta ürkek  
            Fikrinde erkekti zikrinde erkek  
            O mecliste senin tek başına tek  
            Oluşunda bile başkalık vardı  
             
            Ölüm şeklin bile dikkate değer  
            Çınarlar ayakta ölürmüş meğer  
            Başbuğum Arif'e sorarsan eğer  
            Ölüşünde bile başkalık vardı.  
             
            ARIYORUZ SENİ BAŞBUĞUM!!!  
             
            NİSAN BULUTLARI  
             
            Nisan bulutları ağlarken gidişine,  
            sulu sepken gözyaşlarıyla;  
            "Ya Allah Bismillah"  
            sesleri sedalandı gökyüzünde...  
             
            Yağmur ağladı, kar ağladı.  
            Sevdan, kavgan, kavgamızı yeniden kuşandı;  
            yüreklerimizde gün batarken...  
             
            Fırtınalar çağrıştıran mevsimler,  
            Adını muştuladılar bahara...  
            Yeryüzü sarsıntısı sana yakışan,  
            Binlerce yıldız ölümünle ulunanan bedenlere...  
             
            Nisan bulutları ağladı gidişine,  
            Sulu sepgen göz yaşlarıyla,  
            "Ya Allah Bismillah "  
            sesleri sedalandı gökyüzünde...  
             
            Toprak ağladı mezar ağladı,  
            Yeminli yüzbinler;  
            "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle.  
            Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde;  
            Şehitler sayısınca Bozkurt olur, Ötüken sırtlarında ...  
             
            Asya'lı çekik gözleri O'nun,  
            Göçebe hüzenler taşırken dağlar ardına,  
            Nafile düştü vuslatı senin ölümünle...  
             
            Yetim yazgılı çocuklar ağladı gidişine...  
            Mayıs'ta binbir tomurcuk,  
            Minnacık yüreklerinde hüzün;  
            Bu güz, "Boynu bükük kalacak çiçeklerin" diye,  
            Tohum ağladı, tomurcuk ağladı,  
            Hamile kadınlar ağladı,  
            Doğacak çocuklar; "Ya sana benzemezse" diye...  
             
            Yaşamayan bilmez bizi,  
            Dıştan görmek ile...  
             
            Yeminli yüzbinler uğurladı seni tekbirlerle,  
            Aşikar olurken gizler yürek acısını, gerçek çehrelerde...  
            YA ALLAH BİSMİLLAH ... ALLAHU EKBER!..  
             
            Nisan bulutları ağlarken gidişine,  
            Sulu sepken gözyaşlarıyla;  
            "Ya Allah Bismillah Allahu Ekber" sesleri sedalandı gökyüzünde...  
             
            Sen bizi, biz seni,  
            Nisan'ın isyanının da uğurlarken Mayıs kavliyle,  
            "Hakkını helal et" diye,  
            Gökyüzü, yeryüzü bir beden olduk...  
             
            Fanilik hissini tadarken göçebe bedenler,  
            Toprak ağladı, mezar ağladı.  
            Yeminli yüzbinler "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle,  
            Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde,  
            Şehitler sayısınca Bozkurt ulur Ötüken sırtlarında...  
             
            Alişan Satılmış  
             
            ---------------------------------------  
             
            Başkalık Vardı  
             
            Yemin ediyorum Başbuğum yemin,  
            Gülüşünde bile başkalık vardı.  
            Kürsüye gelirdin kendinden emin  
            Gelişinde bile başkalık vardı.  
             
            Gelip 'Bozkurtlarım' deyince hele  
            Zelzele olurdu sanki zelzele  
            Davudi sesinle mevzuyu ele  
            Alışında bile başkalık vardı.  
             
            Her derdini düşünürdün ülkenin  
            Ferasetin müthiş, müthişti fenin  
            Herkesin bildiği konuyu senin  
            Bilişinde bile başkalık vardı.  
             
            Her müşküle her tasaya her gama  
            Çözüm bulup anlatırdın adama  
            Her derde bir çare bulurdun ama  
            Buluşunda bile başkalık vardı  
             
            Sevmiyordun hatır gönül yıkmayı  
            Gururu,kibiri,üstten bakmayı  
            Sofralarda bizimle lokmayı  
            Bölüşünde bile başkalık vardı  
             
            Hiç ürkek olmadın hayattta ürkek  
            Fikrinde erkekti zikrinde erkek  
            O mecliste senin tek başına tek  
            Oluşunda bile başkalık vardı  
             
            Ölüm şeklin bile dikkate değer  
            Çınarlar ayakta ölürmüş meğer  
            Başbuğum Arif'e sorarsan eğer  
            Ölüşünde bile başkalık vardı.  
             
            ARIYORUZ SENİ BAŞBUĞUM!!!  
             
             
            
            
              
              
            
             | 
        
    
NİSAN BULUTLARI 
Nisan bulutları ağlarken gidişine, 
sulu sepken gözyaşlarıyla; 
"Ya Allah Bismillah" 
sesleri sedalandı gökyüzünde... 
Yağmur ağladı, kar ağladı. 
Sevdan, kavgan, kavgamızı yeniden kuşandı; 
yüreklerimizde gün batarken... 
Fırtınalar çağrıştıran mevsimler, 
Adını muştuladılar bahara... 
Yeryüzü sarsıntısı sana yakışan, 
Binlerce yıldız ölümünle ulunanan bedenlere... 
Nisan bulutları ağladı gidişine, 
Sulu sepgen göz yaşlarıyla, 
"Ya Allah Bismillah " 
sesleri sedalandı gökyüzünde... 
Toprak ağladı mezar ağladı, 
Yeminli yüzbinler; 
"Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle. 
Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde; 
Şehitler sayısınca Bozkurt olur, Ötüken sırtlarında ... 
Asya'lı çekik gözleri O'nun, 
Göçebe hüzenler taşırken dağlar ardına, 
Nafile düştü vuslatı senin ölümünle... 
Yetim yazgılı çocuklar ağladı gidişine... 
Mayıs'ta binbir tomurcuk, 
Minnacık yüreklerinde hüzün; 
Bu güz, "Boynu bükük kalacak çiçeklerin" diye, 
Tohum ağladı, tomurcuk ağladı, 
Hamile kadınlar ağladı, 
Doğacak çocuklar; "Ya sana benzemezse" diye... 
Yaşamayan bilmez bizi, 
Dıştan görmek ile... 
Yeminli yüzbinler uğurladı seni tekbirlerle, 
Aşikar olurken gizler yürek acısını, gerçek çehrelerde... 
YA ALLAH BİSMİLLAH ... ALLAHU EKBER!.. 
Nisan bulutları ağlarken gidişine, 
Sulu sepken gözyaşlarıyla; 
"Ya Allah Bismillah Allahu Ekber" sesleri sedalandı gökyüzünde... 
Sen bizi, biz seni, 
Nisan'ın isyanının da uğurlarken Mayıs kavliyle, 
"Hakkını helal et" diye, 
Gökyüzü, yeryüzü bir beden olduk... 
Fanilik hissini tadarken göçebe bedenler, 
Toprak ağladı, mezar ağladı. 
Yeminli yüzbinler "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle, 
Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde, 
Şehitler sayısınca Bozkurt ulur Ötüken sırtlarında... 
Alişan Satılmış 
--------------------------------------- 
Başkalık Vardı 
Yemin ediyorum Başbuğum yemin, 
Gülüşünde bile başkalık vardı. 
Kürsüye gelirdin kendinden emin 
Gelişinde bile başkalık vardı. 
Gelip 'Bozkurtlarım' deyince hele 
Zelzele olurdu sanki zelzele 
Davudi sesinle mevzuyu ele 
Alışında bile başkalık vardı. 
Her derdini düşünürdün ülkenin 
Ferasetin müthiş, müthişti fenin 
Herkesin bildiği konuyu senin 
Bilişinde bile başkalık vardı. 
Her müşküle her tasaya her gama 
Çözüm bulup anlatırdın adama 
Her derde bir çare bulurdun ama 
Buluşunda bile başkalık vardı 
Sevmiyordun hatır gönül yıkmayı 
Gururu,kibiri,üstten bakmayı 
Sofralarda bizimle lokmayı 
Bölüşünde bile başkalık vardı 
Hiç ürkek olmadın hayattta ürkek 
Fikrinde erkekti zikrinde erkek 
O mecliste senin tek başına tek 
Oluşunda bile başkalık vardı 
Ölüm şeklin bile dikkate değer 
Çınarlar ayakta ölürmüş meğer 
Başbuğum Arif'e sorarsan eğer 
Ölüşünde bile başkalık vardı. 
ARIYORUZ SENİ BAŞBUĞUM!!! 
NİSAN BULUTLARI 
Nisan bulutları ağlarken gidişine, 
sulu sepken gözyaşlarıyla; 
"Ya Allah Bismillah" 
sesleri sedalandı gökyüzünde... 
Yağmur ağladı, kar ağladı. 
Sevdan, kavgan, kavgamızı yeniden kuşandı; 
yüreklerimizde gün batarken... 
Fırtınalar çağrıştıran mevsimler, 
Adını muştuladılar bahara... 
Yeryüzü sarsıntısı sana yakışan, 
Binlerce yıldız ölümünle ulunanan bedenlere... 
Nisan bulutları ağladı gidişine, 
Sulu sepgen göz yaşlarıyla, 
"Ya Allah Bismillah " 
sesleri sedalandı gökyüzünde... 
Toprak ağladı mezar ağladı, 
Yeminli yüzbinler; 
"Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle. 
Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde; 
Şehitler sayısınca Bozkurt olur, Ötüken sırtlarında ... 
Asya'lı çekik gözleri O'nun, 
Göçebe hüzenler taşırken dağlar ardına, 
Nafile düştü vuslatı senin ölümünle... 
Yetim yazgılı çocuklar ağladı gidişine... 
Mayıs'ta binbir tomurcuk, 
Minnacık yüreklerinde hüzün; 
Bu güz, "Boynu bükük kalacak çiçeklerin" diye, 
Tohum ağladı, tomurcuk ağladı, 
Hamile kadınlar ağladı, 
Doğacak çocuklar; "Ya sana benzemezse" diye... 
Yaşamayan bilmez bizi, 
Dıştan görmek ile... 
Yeminli yüzbinler uğurladı seni tekbirlerle, 
Aşikar olurken gizler yürek acısını, gerçek çehrelerde... 
YA ALLAH BİSMİLLAH ... ALLAHU EKBER!.. 
Nisan bulutları ağlarken gidişine, 
Sulu sepken gözyaşlarıyla; 
"Ya Allah Bismillah Allahu Ekber" sesleri sedalandı gökyüzünde... 
Sen bizi, biz seni, 
Nisan'ın isyanının da uğurlarken Mayıs kavliyle, 
"Hakkını helal et" diye, 
Gökyüzü, yeryüzü bir beden olduk... 
Fanilik hissini tadarken göçebe bedenler, 
Toprak ağladı, mezar ağladı. 
Yeminli yüzbinler "Bir ölür bin diriliriz" derken sedalanan tekbirlerle, 
Ki; arş-ı alada çakan şimşeklerin gürlediği günde, 
Şehitler sayısınca Bozkurt ulur Ötüken sırtlarında... 
Alişan Satılmış 
--------------------------------------- 
Başkalık Vardı 
Yemin ediyorum Başbuğum yemin, 
Gülüşünde bile başkalık vardı. 
Kürsüye gelirdin kendinden emin 
Gelişinde bile başkalık vardı. 
Gelip 'Bozkurtlarım' deyince hele 
Zelzele olurdu sanki zelzele 
Davudi sesinle mevzuyu ele 
Alışında bile başkalık vardı. 
Her derdini düşünürdün ülkenin 
Ferasetin müthiş, müthişti fenin 
Herkesin bildiği konuyu senin 
Bilişinde bile başkalık vardı. 
Her müşküle her tasaya her gama 
Çözüm bulup anlatırdın adama 
Her derde bir çare bulurdun ama 
Buluşunda bile başkalık vardı 
Sevmiyordun hatır gönül yıkmayı 
Gururu,kibiri,üstten bakmayı 
Sofralarda bizimle lokmayı 
Bölüşünde bile başkalık vardı 
Hiç ürkek olmadın hayattta ürkek 
Fikrinde erkekti zikrinde erkek 
O mecliste senin tek başına tek 
Oluşunda bile başkalık vardı 
Ölüm şeklin bile dikkate değer 
Çınarlar ayakta ölürmüş meğer 
Başbuğum Arif'e sorarsan eğer 
Ölüşünde bile başkalık vardı. 
ARIYORUZ SENİ BAŞBUĞUM!!!