Kizil bir heyulâ Türkiye'nin ufkunu karabasan gibi kapattiginda; okullar kapatilip sokaklar isgal edildiginde yemin etmislerdi.
Yeminler bayrak, sehit, silah ve Kur'an üzerineydi. Ülkeyi soysuza, yolsuza, Moskof'a, Mason'a teslim etmeyeceklerine dair marslar söylemisler, sag eller yumruk yumruk havada, cigerler patlarcasina sismis, gözler ufukta and içmislerdi...
Öz yurdunda özgürlük talep eden piril piril bir gençlikti, ayaga kalkip teslim olmayacaklarini ve vatani teslim etmeyeceklerini her seye ragmen dosta düsmana ilan edenler, "ey vatan gözyaslarin dinsin/yetistik çünkü biz!" diyerek Türk milletine umut olmuslardi...
Onlar; sarkisi okunmamis, türküsü yakilmamis, siiri söylenmemis bir nesil olarak tarihteki yerlerini o zaman talep etmislerdi... "Timsah Nesli" olarak niterendirildiler. Yandaslarindan daha çok karsitlarinin takdirini kazandilar. Yerliydiler yabana yüz vermediler. Yalniz yer alti ve yer üstü zenginlik kaynaklarini degil, okullarini, sokaklarini, kahvelerini namus gördüler kiskandilar yabandan. Milliydiler ezdirmediler bayraklarini, ona göz dikenin gözlerini korkuttular. Mabedlerine "namahrem eli degmesin" diye siper oldular, siper aldilar... Bazen birer birer bazen üçer beser vuruldular. Kara topraga erken yasinda düsenler; fatihalarla binlerce inanmis arkadaslarinin omuzunda ugurlandilar ebediyete!..
Sakat kalanlar yalnizlik ve unutulmusluk anaforunun kahredici izdirabini ruhlarina yapistirarak yasamayi göze aldilar. Yargilananlar hayatlarini; ilgisizlik, acimasizlik ve yokluk içerisinde geçirecekleri tas kafeslere tahsis ettiler. Ülküleri ugruna katlanilan çileler, görülen iskenceler ve yudum yudum içilen izdiraplardan yilmadilar, yikilmadilar... Baslarina gelen belalar, ugranilan haksizliklar daha da çeliklestirdi iradelerini. Topraga düsen arkadaslarinin mezarlari basinda yemin ettiler! Kahpece kursunlandilar, kan-revan içinde hastenelerde yemin ettiler! Tutuklandilar, Mamaklarda, C-5'lerde, Harbiye iskencehanelerinde yemin ettiler!..
Çünkü onlar; Allah'tan baskasina minnet etmediler. Kula kul olmadilar. Eylül'de ki hüznü, çileyi, yalnizligi ve ihaneti yasadilar ancak inançlarini kaybetmediler, yilmadilar yikilmadilar...
Onlar; beseri ihtiraslar ve dünyevi menfaatlar için baskalasim geçirmediler... Onlar; malum çevrelere sirin gözükmek için kutlu davalarina gölge düsürmediler, itibarlari hep zirvede kaldi.
Onlar; mevsimlik idealist, seçimlik milliyetçi. islerine geldigi zaman 12 Eylül öncesi edebiyati yapan, ülkücülük adina mangalda kül birakmayan siyaset tüccarligi yapmadilar. Onlar; can verdiler, ilkelerini vermediler.
Onlar; alni ak, sevdasi Hakk olan yürekli insanlardi... Onlar bizim arkadaslarimizdi.
Onlar Ülkücüler'di...